Eylül 11, 2012

"Hayatlarımızı bazen yakaladığımız fırsatlar belirler. Bazen de kaçırdığımız." The Curious Case of Benjamin Button




Astronot, mimar, hacker, yazar, oyuncu, şarkıcı,doktor.... diye baya bir uzayıp giden bir listeye sahibim şu ana kadar olmak istediğim ve kendimi az buçuk da olsa hayal ettiğim yerleri ve mevkileri sayarsam..Bir çok insan için bu böyle tabi.Birini görürüz ve tam bize göre olduğunu hissederiz yaptığı işin.Sonra onun yerinde olsak neler yapardık onu düşünürüz belki dünyayı bile değiştiririz yani kimbilir..Ama en güzeli aslında olmak istediğimizin hiçbiri olmamasıdır ya da şöyle diyeyim bunların zorluklarına karşı bir yere kadar mücadele edebiliriz.Oysa ki insan kendini bir yerde görüyorsa onun için sonuna kadar mücadele etmelidir.

Bu konuya birden girme nedenim az önce mükemmel bir blog keşfetmiş olmamadan dolayı.Ve ilk defa bir blogdaki roman gibi yazıları bile kelime atlamadan okudum.O kadar güzel yazılmış ki.Uzun zamandır kendime veremediğim sözlerimi belki de gerçekleştirmemi sağlayacak şeyler öğrendim bir an kendime güvenim geldi.



Blog ODTÜ'de bir yardımcı doçentin kişisel blogu ama yok yok içinde.Yaşadığı birçok şeyi yazmış ve bu yazıyı yazmama neden olan şeyse öğrencileri ve üniversite ile ilgili.Not zamanı gelince öğrencilerin davranışlarında bir iyilik bir yavşama olur ya hafiften ona değinmiş.Ve kendi öğrenciliğini anlatmış en sonda da.Çok çalıştığından ve sürekli kütüphaneye gittiği için dirseği yırtılan kazağından falan bahsetmiş.O kadar tanıdık geldi ki bana.Tabi ben değilim bu tanıdıklıkta olan :D Annem babam ve eskiden okuyup şimdi anlatan bir çok kişi bundan bahsediyor maalesef ve ben o kadar küçük hissediyorum ki kendimi.Çünkü insanlar bir şeyi elde edebilmek için gerçekten kendilerini ortaya koyuyorlar ve sonunda bir noktada alıyorlar karşılığını.Bu o kadar güzel bir duygu ki.Gerçekten yazdığı gibi : "Hayat zor. Bazıları için çok zor. Ama hayat güzel. Hayat yardımcı doçent için eski öğrencileri ziyaretine gelince güzel. Hayat yardımcı doçentin küçük kızı için okuma bayramında "Zeynep"li cümleyi ona okuttuklarında güzel. Hayat yardımcı doçentin annesi için kuruyemişin yanında oğluna salep pişirirken güzel. Hayat büyük nene için artık kendini hazır hissettiği için güzel. Hayat bir üniversite öğrencisi için ders çalışırken güzel."

Ve yine dediği gibi:"Zor bir üniversite çok çalışarak okunur.."

Ha bundan sonra sen bunu bilmiyor muydun kızım gibi bir soru gelebilir akla ama bir yerden bir itekleme olmayınca bazı insanlar harekete geçmez..Bir şeyleri ucundan kıyısından göstermek lazım sonuçta.










Ve hayallerimi gerçekleştirmek için oturmamam birazcık koşup terlemem lazım farkındayım..Biliyorum çok zor olacak..Benim için daha da zor olacak çünkü hala daha hayallerimin bu olduğundan emin değilim.Daha doğrusu hayallerimin bunlar olmadığını biliyorum.Ama şu ana kadar değişen bir şeyler olmadıysa demek ki yeni hayaller kurmanı ve yeniden başlamanın zamanı gelmiştir.Daha yolun çok başındayım farkındayım bunun..O kadar yeni şeyler yaşama fırsatım olacak ki.Şu an yaşadığım şeyin geleceğim olduğunu bilemem belki de çok farklı şeyler yapacam ilerde ama şu an bir şeye başlamış ve bir yere kadar gelmişsem bunu devam ettirmeliyim ve devam ettiriyorsam da fasa fiso olmamalı sonuç, elimde emeğimin karşılığı olarak somut bir şeyler olmalı.Herkes okul bitirir bir yerlere gelir ama önemli olan iyi bir yerlere gelmek sonuçta.Çünkü ben de istiyorum yurt dışına çıkıp master yapmak, sevdiğim şeyleri yaptığımı düşündüğüm için akşam eve geldiğimde mutlu bir şekilde ayaklarımı uzatıp kafam rahat kitap okumak ya da televizyon izlemek.Kafama estiği gibi arabama atlayıp istediğim yere gidip günübirlik gezmek.Ve sonunda ben hak ettiğim için bunlara sahibim demek..

Bugün aydınlandım galiba bilmiyorum :D Ama yarın çok daha güzel olacak derler ya aynen öyle biraz umut adam öldürmez..Bakacaz artık bize düşense sadece yaşamak o kadar...Bir çok yazı yazdım bu konuda şimdiye kadar ve her biri bir öncekinden daha ciddi ve daha istekliydi ama bu sefer içine biiiir sürü tutam da umut kattım ek olarak..Bu son galiba değişmenin vakti geldi..Hiç bir şey için hiçbir zaman geç değildir.Bunu öğrensek bile yeter bize.Ben bu yazıyı yazmama gizli özne olarak yardım ettiği için Cüneyt Sert'e teşekkür ediyorum.O bilmiyor tabi bilmeyecek de ama bir şeyleri istediğimi ciddi ciddi fark etmemi sağladı.İnşallah herkes kendi yolunu aydınlatacak o ışığı tesadüfen de olsa bulur ve bulmuş olanlar da asla kaybetmez...

Hiç yorum yok:

트윗하기