Eylül 06, 2012

Hep iyi şeyler için yaşıyoruz değil mi..Kimse ne isterdin ya da ne yaptın diye sormuyor..Seneler sonra görmek istediğimiz insan değil de görmek istedikleri insan oluyoruz ve rahatsızlığımız gülümseme olarak kazınıyor yüzümüze ve hayatımıza...Şimdiyse bunlar değişmeli artık mı diyoruz..Değiştir o zaman kanalı çevir ve yenisini aç hep bir yenisi vardır çünkü...


İyi ol fakat çok iyi olma
Birazcık huysuz ol fakat çok değil
İçinden geliyorsa dua et
Eğer sana rahatlık veriyorsa arada bir küfür de et
Etrafındakilere mümkün olduğunca dostça davran, müşfik ol
Eğer bir gün kötü davranmanı gerektirecek bir durum karşısında kalırsan; bağır,çağır, kır, dök ve unut!
Her zaman ve her yerde eline geçen bütün saadeti yakala, en ufak bir parçanın bile kaçmasına izin verme Yaşa; her şeyden önce yasa ve sırf tesadüfen bu dünyaya gelmiş olduğun için, laf olsun diye günlerini geçirme
Eğer gerçek aşkı tanıyacak kadar şanslıysan; bütün kalbin, ruhun ve bedeninle sev!
Hayatını o şekilde yaşa ki; her an kendi elini sıkabilesin ve her gün faydalı olan, hiç olmazsa bir şey yap ki; gecelerin yaklaşırken örtüleri üzerine çekip kendi kendine "Ben elimden geleni yaptım" diyebilesin
Düşüncelerin neyse hayatın da odur
Hayatın gidişini değiştirmek istiyorsan düşüncelerini değiştir...

WILLIAM SHAKESPEARE


Hepimize ilham veren şarkılar, kitaplar, sözler, filmler vesaire vardır.O anlığına bile olsa gerçekten bizi anlattığını, olmak istediğimiz kişiyi belirttiğini biliriz.Hissederiz yani.Bu aralar büyük bir boşluk içindeyim.Ne yapsam bana ben değilmişim gibi geliyor.Başka bir şekilde yaşamalıyım farkındayım bunun ama yaptıklarım ve yapacaklarım yetmezmiş gibi bir his var içimde.Yalan söyleyebiliyorum mesela kolayca.Ve en nefret ettiğim davranıştır kesinlikle bu.Ve zamanla bana normal gelmeye başladı bile..Bunu geçtim belirli bir hedefim yok fazla laubaliyim.Kendimle çok fazla zıtlaşıyorum.Zamanı geriye almak diye bir şey olsaydı ilk olarak son zamanlarda yaptığım tek bir seçimi değiştirirdim.Üniversitemi..Bunu söylemekten gerçekten yoruldum ama bir şeyi sevmezsen gerisini yapmak için bir neden göremiyorsun.Ve bir şeyi sevmediğini sürekli söylersen onu sevmek için bir neden de bulamıyorsun.Belki fazla nazlanıyorum ya da abartıyorum bilmiyorum ama 30 yıl sonra kendimi gördüğüm yerin yüzümü gülümsetecek bir şey olması gerekiyor.Diğer türlü geçirdiğin bir ömür eziyetten başka bir şey değildir.Ne bileyim anneme babama bakıyorum mesela 25 yıldır ikisi de aynı yerde çalışıyor ve ikisi de bundan memnun değil.Eve geldiklerinde dedikleri ilk şey yorgun oldukları ve emekli olmak istedikleri.Ben böyle olmayı hiçbir zaman istemedim çünkü geleceğimi kendim seçiyorum ve üzüldüğüm her an karar vermekte ne kadar eksik olduğumu da görüyorum.

Bir çok hedefim var mesela belki de bunlardan birini yapsam tercihlerimi çok da önemsemeyecem ama onlar da o kadar uzak ki..Ya da sonunda yapamayıp üzüleceğimi düşündüğüm için denemeye bile yüreğim yok bilmiyorum..Büyük ihtimalle korktuğum için çoğu şey hayal olarak kalıyor içimde.Ama ne zaman korkumun üstesinden gelebileceğimi düşünsem bir şeyler geliyor başıma ve 'Dur' demek zorunda kalıyorum kendime..İnsanlar çok acımasız çünkü..Sanki karşındakinin başına iyi  bir şey gelince senin başına gelme olasılığı azalıyor gibi.Bencillik denen şey olmasa dünyanın ne kadar güzel olacağını tahmin bile edemiyorum.Bence anlatılabilecek şeyler değil bunlar yaşadığın an ve yazdığın an çok farklı duygular içinde oluyorsun..Demlenmeli biraz insanın içinde duyguları ve düşünceleri diye hissettmişimdir her zaman.'Keyifliyken vaat etme, sinirliyken kalp kırma' demişler mesela.. 
Şu an belki de geleceğim için attığım en ciddi adımdır bu..Bilemem ama yeni bir şeyler yapıp bazı şeyleri değiştirmenin zamanı geldi galiba.Bazen bile bile seni üzen olayları devam ettirirsin bazen de bitti artık buraya kadardı dersin..Yeni yeni dur diyemeyeceğim şeyler olacak tabi ama en azından bir yerden başlamak lazım..Hepsinin birikmesindense bazılarının gidip yerine yenilerinin gelmesinin ne mahsuru var ki..

Mesela 3 aylık ömrün kaldı falan deseler bütün bunları dert eder miydim diyorum kendime..Aslında yarın ölecekmişiz gibi yaşamalıyız gerçekten hiç bir şey bizden daha değerli değil gerçekten..Karar ver ve uygula yarının veya biraz sonran yoktur belki de..















Veya hep yaptığım bir şey var..Çok sıkıldığımda ve başıma ciddi ciddi kötü bir şey geldiğinde 2 sene sonra bunu hatırlamayacaksın bile diyorum kendime..Rezil olduğum ya da insanların yüzlerine bakamayacak duruma geldiğim zamanlar oldu sonuç olarak.Ama şu an burda dimdik duruyorum ve düşününce çoğunu hatırlamıyorum bile..Ve bir şeyi kafaya çok taktığımızda resmen götümüze yapışıp bizi takip ediyor..Ne kadar çok düşünürsen olma olasılığı o kadar artar bence.41 kere dersen olur derler ya aynen öyle.Bir şeyi batırmışsan batırmışsındır..A'sı B'si yok..Batmış yani..Ya devam edeceksin ya da bataklığa gömüleceksin..Kendi zamanından kayıp yani..Yaşayacağın süre belli bunu nasıl geçirmek isterim diye kendine sorduğunda verdiğin cevapla kendinden gördüğün muamele aynıysa tamam ama kendinle çelişiyorsan değiştirmen gereken bir şeyler var demektir.Kendini bilerek buna göre yaşamalısın..

Beni mutsuz edecek şeylerden kaçmalıyım mesela bunu farkettim..Sürekli mızmızlanan, habire kendiyle ilgili ah vah eden zoraki mutsuz kişilerden uzaklaşmalıyım. Tamam insan üzgün olur.Normal yani.Dünyaya kocaman bir gülücükle gelmedik ama sürekli şikayet şikayet de bir yere kadar çevreni mutsuz etmek de neyin nesi..Hangi kafadasın yani..

Ve son olarak kurabildiğim kadar hayal kurmalıyım..Sanki her şey buna bağlıymış gibi..Ortaokulda falan matematik sorularında hani bir torbaya top falan atıyorduk da ne kırmızı renk çekme olasılığımızı buluyorduk.Aynen öyle bu da..Bu torbada ne kadar çok kırmızı varsa o kadar çok ondan elde etme şansın olur.Ben de önüme gelen hayali kurarım o zaman kardeşim nedir yani kimin tapusunda ki düşüncelerim..Ve en küçüğünden birisi bile gerçek olsa bir tik atabilirsin kafanda onun yanına..Hayalin küçüğü büyüğü yoktur bence..Hiçbir büyük şey bir anda ortaya çıkmaz.Zamanla büyümenin zevki ve bir anda ne oldum ben demenin şaşkınlığına bin basar diye düşünüyorum.

Benim diyeceklerim bu kadar.Biraz uzun bir yazı oldu ama yazmalı ve kendime verdiğim sözü tutmak için bir tane bile olsa adım atmalıydım.Herkes her istediği olsun ister ama adım atan kişi sayısı çok azdır.Bu yüzden başarı kolay kazanılmıyor ya da istediğini yapıp da mutlu olan insan sayısı bu kadar az..Karar verenlerden değil de uygulayanlardan olmanız dileğiyle...

Hiç yorum yok:

트윗하기