Gel bir resim çizelim seninle.Boya ve benzeri mühimmatlara
hiç gerek yok.Kendini ve hayallerini al gel oturalım iki kişilik
koltuğumuza.Koltuk iki kişilik bak dikkatini çekerim.Başka kimse giremesin diye
hayallerimizle aramıza.Ellerini ver bana sen benim kalbime çiz arzularını ben
senin kalbini boyayayım pembe panjurumla.Bugünü zaten yaşıyoruz her saniyeyse
dünümüze yazılıyor o zaman değiştirebileceğimiz ya da en azından değiştirme
ihtimalimizin olduğu yarını düşleyelim seninle.
Ben mutfağa tam da lavabonun önüne bir pencere koyayım
bahçedeki kiraz ağacını görsün penceremiz.Önüne de üstünde buharı tüten 3 çeşit yemekle bir ocak
koyayım.Senin istediğin yemekleri yapmış olurum iyi günümüzdeysek.Kızdırdıysan
beni hani o sevmediğin ve bir türlü alışamadığın lahana yaprağından sarma
yaparım sana yiyemez aç kalırsın.Yanına da lahana yemeği ve lahanalı börek.Oooh
mis (: Kızdırmamak gerek kadınları yani basit bir denklem aslında.Sonra
mutfağımızın bahçeye açılan kapısını açar hani dizilerdeki gibi kuş cıvıltılarıyla
kahvaltı ederiz.Belki bir sallanan sandalyemiz olur koyarız kiraz ağacının
altına gölge olması için.Oturur orda sallanırız.Ben kucağına yatarım
belki..Belki sen dizlerime yatar çocukluk yaparsın.Burnunu sıkmamdan
hoşlanmıyorsun diye burnunu sıkarım belki de..Hala elimi tutuyorsan her şey
gerçek olur biliyorsun..Ve madem tutuyorsun o zaman gözlerine bakıyorum ve
söylenecek hiçbir şey bırakmıyoruz ikimize dair.Hikayemiz belki yazıldı belki
de her şeyin çok başındayız.Belki okunabilecek en kötü hikaye olacak ama
berabersek yetecek bize.Çünkü kim yenememiş ki en zor olayları yanında biri
varken.Ölenler ki unutuluyorlar ve adları kalıyor geriye en fazla 2-3 nesil.O
zaman bundan daha kötüsü yokken tüm zorluklar sadece aşılması gereken engeller
görünecek bize..Sevmek en asil duygu bu dünyada.Gel ister siyah ister beyaz
ister rengarenk bir sevgi resmi yapalım.Sonu olmasın tuvalimizin..Biz çizdikçe
renklerle karışıp bir bütün olalım…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder