Vızzzz.
Vızzzzzzzzz.
VIZZZ!!
Evet ısrarlı ve azimli bir sineksin. Kafamın dibinde 3243
saattir aynı tonda vızlamandan belli ki kan emme temalı yaratılışını da
reddeden asi bir ruha sahipsin. Takdir edilesi tabi. Ama gecenin bu saatinde enerjimi,
takdir eden yerlerimi harekete geçirmek yerine; o kahrolasıca ses çıkaran
yerlerini sümük gibi duvara yapıştırmaya adamaya karar vermiş bulunmaktayım.
Oysa ki ne tatlı huylarım var. Hayır yani neden koca dünyada benim kafamın
dibi. Ve neden kan emmek yerine vız babam vız. Em git kardeşim. Zaten her gün
kanımızı emen emene. Sen de em git. “Kapitalist düzen” işte, diyen iç sesimle
bir çak beşlik yapıp gülümseyiveriyorum. Ne iyi anlaşıyoruz aman yarabbim,
kıçımı kaşıyayım bir ara nazar değmesin. Bu alışkanlıkları bana kazandıran
anneanneme de bir selam gönderiyorum. O çoktan uyumuştur tabi, horultusu
dünyayı alıyordur.
Aha gitmiş. Ses yok. Kendi kendime monologlar düzerken
sineği kaçırdım ya la.
Ah, o ufacık, tatlı kafasını ezip, pestil etmek vardı onu da,
neyse bir günahtan daha sıyrıldık çok şükür. Çok şükür, şükür olmasına da, hani
uyku? Kaçtı ulan! Gözlerim geri tepiyor ben onları kapadıkça. Napalım koyun,
kuzu bize etki etmiyor. Dertleri sayarız biz de. Oh sabahlar olmasın amaaan.
Öyle şaka ayağına dedim de, cidden sabah olmasa keşke. Bizim
patron Selim Bey’in kızının düğünü var bu akşam. Getir götür işleri bende tabi
çömez olarak. Bir de koyuyor bu çömezlik anlatamam. Hayır 1 sene oldu yani
çömezlik mi kalır bu zamana diyecem ama benden sonra birini de almadılar ki bir
türlü. Ben de alıştım bakmayın, böyle arada düşünecek şey, yapacak iş
bulamadığım zamanlarda koyuyor. Hop hemen de geçiyor sonra. İnsanoğluna
yapılacak en kötü şey memnun olmadığı duruma onu alıştırmak galiba. Stockholm
sendromu gibi bir şey; sana zarar veren durumlara bağışıklık, onları sevme ve
onlardan ayrılamama. Uyumaya çalışıyor bile olsam düşüncelerimin arasına “aydınlatıcı
bilgi” hep koyarım. Huyum kurusun. Gerçi bundan önce kuruyasıca çok huyum var
bunu bekletebiliriz az daha.
Öyle işte koş babam koş bugün. Yaşasın demokrasi, yaşasın
hiyerarşik düzende merdivenin en altında olma keyfi.
Ağğğğğğğhhhhhhh! (Esneme efekti.)
“Dertler derya olmuş, ben de bir sandal” derken bu kısacık
molamıza son verip uyku moduna alıyoruz galiba yine vücudu. Ah be rüyamda beyaz
atlar koşuşturur inşallah, Allah’ım sen anladın mevzuyu, amin. Hayır yani
gerçek dünyada verm....
Vızzzzz.
Vızzzzzzzzz.
Hay ben senin kanadının yaratılışına kurban olayım. Yok bu
gece uyku yok. Şimdilik sana elveda okuyucu. Burada kesmek zorundayım, kanlı
bir mevzu var da. Ne sayfalara kan bulaşsın ne de sen ortak ol bu günaha. Ha
uyuyamazsan da 3 kulhüvallahu 1 elham öneririm. Sevabı da var bak.
Hadi eyvallah.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder