Şubat 20, 2018

"Beni yüz üstü gömün. Çünkü yeterince gördüm!" Hakan GÜNDAY

İstisnasız 7/24 gözlerim açıktır. Kimler kimlerle düşüp kalkar, kimin eli kimin cebinde, uçandı kaçandı bendedir hepsi. İmanla paranın kimde olduğu bilinmez derler ya hani. Hah işte o lafı da rafa kaldırttık çok şükür. Bir ara liste halinde veririm isteyene, şimdi konu uzamasın.

Neyse geçen bir karar verdim. Ama bu karara varana kadarki süreci de anlatmasam olmaz. Giriş yapmadan geliştiremem, hele sonuca hayatta bağlayamam, sonsuz döngüde döner dururuz alimallah. Evet ne diyorduk. Hah ben böyle geleni geçeni, uçan kuşu, ağustos böceğine çemkiren karıncaya kadar tüm kainatı görüyorum ya, e dert oldu içime. Böyle hayat mı olur. Bir yanda götü başı devirip yatan, diğer yanda gece gündüz çalışan didinen ama elinde avucunda parası kalmayanlar mı dersin, hayalleriyle hayatları arası uçurum olanlar mı, yoksa hayal edemeyecek kadar görmemiş olanlar mı?

Yani bazı eylemler lüks kategorisine girmemeli bence. Mesela bir masal dahi anlatılmadan büyümemeli çocuklar, umutları olmalı hepsinin geleceğe dair. Sabah sıcak bir çayın yanında hızlıca basılmış bir tost bulabilmeliler, birileri endişelenmeli onlar için. Kahvaltı etmeden evden çıkılmaz diye azarlamalı gerekirse. Mendilleri ceplerine aileleri koymalı, hasta olmuş üşütmüş burnu akar diye, satmaları için değil. Soğuktan büzüşerek uyudularsa ya da korkuyorlarsa şimşekten, gök gürültüsünden sımsıkı sarılacak birileri olmalı yanlarında. Korkmalılar gerekirse ama biri beni korur da diyebilmeliler, kendilerini korumak zorunda kalmadan. Bu kadar erken büyümemeliler, ki ona büyümek denirse. Aşınmak, törpülenmek, bastırılmak, ezilmek, çocuk olamamak. Çocukluğunu yaşamak lüks olmamalı. Çocukluk zorunlu olmalı, yaşayamayan geçirilmemeli bir üst yaşa gerekirse. Bu dünyanın çok eksiği var, fazlası yok ne yazık ki. 
"Burası dünya yahu, burası bu kadar işte." demiş ya Ah Muhsin Ünlü, onun gibi bir şey.

E ben de köşeme sinip bu canlılar alemini izledikçe afakanlarla fazlaca haşır neşir olmaya başladım hak verirsiniz ki. İnsan da boş oldu mu daha kötü. Hani işim gücüm olsa, başımı kaldıramasam azıcık aşım, hep meşgul başım deyip geçecem, yaşamama bakacam ama o da yok. Say ki beni İsmail abi gibi her gün gazetelere bakar bakar, sigortalı, yemeli içmeli, maaşı da iyi bir iş ayağına gelsin diye bekleyen bir tip. En azından İsmail abicim iş görüşmelerine gidip geçmişe seyahat yapardı, anardı atasını, dedesini, 40 ceddini. Bak ben de ne hayırsızmışım vay arkadaş, insan kendi içinde yaşayınca uzaktan bakıp eksiğini gediğini göremiyor öyle kolay tabi. En azından verdikleri genler için, adenin için, timin için bir Fatiha okusaymışım iyiymiş. Dur bir ara verip geliyorum ben. Gerçi siz okumaya devam, ara verdiğimi nerden bileceksiniz de maksat hayırlı evlat olduğum belli olsun işte.

Ha ne diyordum, bir gün yine böyle oturmuş hayatı sorgularken, “...lanet olsun atom fiziğine de profesörlüğe de.. kumarı, itliği, hergeleliği öğreneceğim.” diyen Kadir abi'ye yoldaş olmaya karar verdim. Bunca yıl yaşadık durduk insan insan. E biraz da nalet olalım, leş olalım be! Di mi yani? Hayır eksiğim yok fazlam var, rakip takımın yumuşak karnını biliyorum, senelerce içlerine sızmış bilgi toplamışım. Benden kötüsü Tatooine'de Darth Vader. 
Tabi şimdi komik olmadı, gene sadece ben güldüm ama kabul edin kültürlü espri. Gülmeyen olursa anlamadı der geçerim, bende kalır büyüklük. Ne insanım bee! OF!

Evet demem o ki artık gizli saklı olmayacak bu muhitte. Ayağınızı denk alacaksınız. Adile teyzenin ardından mı atıp tutuyorsun, HOP bir çay kahve arasında ispiklenivermişsin caaanım teyzeme. Aşağı mahalledeki hiper marketten alışveriş yapıp, Bakkal Rıza görmesin diye yolu uzatarak eve alakasız sokaklardan gidip, bir de adamcaaazın yüzüne mi bakıyorsun sırıta sırıta kardeşim diyerek. Ahan da yakalandın, HOP ağzımdan kaçıvermiş bu minnak bilgi. Bak sen şu işe!

Hele ki bir de gönül işleri var bak. Of of of! Yemin ederim ben bir konuşsam bu mahallede ne evli kalır, ne sevgili. Ne magazin biriktirmişim be! Allah sizi inandırsın bunları bir anlatsam kuş olup uçmaya ne hacet, kanatsız seyr-i alem yaparım kanatsız. 

Ama hepsi sırayla tabi ki. Plan program yapmak lazım, sonra bok yoluna gitmeyelim. Hepsi acısını, derdini unutur, toplanıp bana pamuk tıkmaya gelirler can ciğer kuzu sarması şeklinde, vallahi tarihte örneği çok, insanoğluna güven olmaz. OL-MAZ! 
Ondan mütevellit şimdilik bu kadar maruzatım. Adres vermiyorum ki aman birinin kulağına gider, eğlencemiz bozulur. Ama az kaldı duyarsınız haberlerde, sağda solda.

Yakında Chimera'nın sonsuz ateşiyle yakıyoruz buraları ahali. Az daha sabır. Takipte kalın!

Hiç yorum yok:

트윗하기