Yazmak bir çok şeyi çözüyor bazen. Konuşmak gibi. Yani tam
da değil de tabi. İnsanın kendinden akıl
almasının yasallaştırılmış hali gibi bir durum. Aklından geçenler yazıya
dökülünce sanki daha çok mantığa kavuşuyor.
Bu aralar eski yazılarımı pek okumak istemiyorum. Dönüp
dolanıp aynı senaryoyu defalarca oynuyor gibiyim çünkü. Elim gitmiyor hayatımı
düzeltmeye çünkü mecalimi geçtim umudum yok bazı şeylerden. Her zaman bir
yerlerde umut var demişimdir kendime ve asla bırakmamışımdır o bir yeri
bulmayı. Ama şu sıralar bakıyorum da yeni yıldan dilediğim tek şey kendimim.
Kendimi artık her ne kadar derinde gizli olursa olsun ortaya çıkarmak. Ben de
bir şeyler yapabiliyorum demek.
“Aslında herkes dahidir.Ama siz kalkıp bir balığı,ağaca
tırmanma yeteneğine göre yargılarsanız,tüm hayatını aptal olduğuna inanarak
geçirir.”
Einstein demişse doğrudur demek istemiyorum, "Evet, ben
yaşadım gördüm, tamam burda memnun değilim bir şeylerden ama bu
memnuniyetsizliğimi gidermek için de elimden geleni yaptım." demek istiyorum.
Bir fikrim varsa kem küm etmeden inanarak söylemek
istiyorum. Ve bu inanca sahip olabilmek için de bilgiye sahip olabilmeyi
diliyorum.
Birilerini sevmek değil mesele. Karşılıklı saygının olduğu,
gerçek bir sevgi diliyorum. Galiba zor olanı bu bu kadar şeyin içinde :D
Sağlık diliyorum, başarı diliyorum, klişeler hiç bitmesin
istiyorum. Mesela Leyla ile Mecnun yeniden başlasın, hatta yanında bir de Behzat
Ç. de geliversin istiyorum. Türkiye muasır medeniyetler seviyesine çıksın,
Bahçeli’nin koltuk sevdası bitsin ve politika kahrolsun istiyorum. Barış denen
olgunun sadece kelime olarak var olmadığını tüm dünya artık görsün istiyorum. Meseleler kadın ya da erkek olmaktan ziyade insan olmak olsun istiyorum. Hırs kelimesi tüm lügatlardan silinsin, zenginlik ve fakirlik kalplerde kalsın
istiyorum. Bir insanın dışını değişebiliriz çünkü ama kalbi fakirse yapılabilecek
pek bir şey yoktur. Karşımızı hep iyi insanlar çıksın istiyorum, insandan çekmeyelim artık zaten yaşayıp yaşayabileceğimiz bir hayat ve onu geçirebileceğimiz tek yer de dünya iken ne bu kavga. Kim kimi nerden atıyor. Kim kimin malını paylaşamıyor. Dünya lan bu dünya. Ah be doymadınız. Bunların topunu bir rokete koyup Ay'a, Mars'a ya da etraftaki bilimum gezegenlere gönderebilsek keşke, bir nevi günümüzün Gözlüklü Şirin hali. Kardeş kardeş yaşardık da cidden be. Oh mis.
Zaman her şeye fayda olsun istiyorum ama boşa da
kullanılmasın, geçerken geçirsin yaraları da istiyorum. Harcadığımız her boşa
geçen zamanın devası da getirileri olsun istiyorum.
Çok şey istemiyorum ki be. İnsan olmak demek, istemek demek.
Manası bu varlığımızın.
Huzur istiyorum.
İstediklerimin hayırlısıysa olmasını istiyorum.
Gözümüzün önünde olanı görmezden gelmediğimiz bir yıl olsun.
Hoşgeldin 2016 :)
//
Sadece kendime kalmasını istediğim bir yazıydı bu ama bugün de okuduğumda o 2 ay önceki hissettiklerimi hissettim ve hayatımda iğne ucu kadar bir değişiklik yakalarsam paylaşırım demiştim kendime. Demek ki yakalamışım ucundan kıyısından. Yani yürü be Bilge :D E hadi siz de yürüyün gaari, ne duruyorsunuz :D
(Yazmaya başlarken mutsuz olup bitirince salak salak sırıtanlar kulübü iftiharla olmasa da mutlulukla sunar efeniim.)
//
3 yorum:
Merhabaa blogunuzu yeni keşfetme imkanım oldu ama takipçi butonunuzu göremedim ? :)
Uzun zamandır eklemeyi erteliyordum açıkçası iyi ki söylediniz :) Hemen sağ tarafa ekledim, umarım yeni yazılarda da görüşürüz :)
Hemen izlemeye alıyorum :) Tabiki görüşürüz oldukça güzel bloğunuz var gelirim sık sık :)
Yorum Gönder